Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu (DEHB), son derece önemli akademik, sosyal ve psikiyatrik sorunlara yol açabilen ve olumsuz etkileri yaşam boyu sürebilen bir hastalıktır.
Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun toplumda görülme sıklığı nedir?
Toplumda görülme sıklığı %5-7 gibi çok yüksek orandadır, çocuklukta başlayıp %60-70 oranında, yetişkinlikte de devam edebilen bir rahatsızlıktır.
DEHB, anne-babaların veya öğretmenlerin tutum hatalarından kaynaklanmaz.
DEHB genetik nedenli, nörobiyolojik bir hastalıktır.
İzlem çalışmaları ortaya koymuştur ki;
Tüm bu yaşanan ciddi sonuçlara rağmen, çalışmalar gösteriyor ki; DEHB'i olan kişilerin yarısından azı, tedavi olmaktadır.
DSM 5’e göre Dikkat Eksikliği Hiperaktivite Bozukluğu’nun belirtileri nelerdir?
*DSM–5 (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders): Amerikan Psikiyatri Birliği tarafından yayınlanan ve zihinsel hastalıklara tanı koymak için ölçütleri belirleyen Mental Bozuklukların Tanısal ve İstatistiksel El Kitabı.
Dikkat eksikliği olan kişi:
DEHB teşhisi konulabilmesi için yukarıda sıralanan belirtilerin çocuklarda 6 ya da fazlası, 17 yaş sonrası için en az 5 belirti olmalıdır. Ayrıca belirtilerin arada bir ortaya çıkması tanı için yeterli değildir. Belirtiler birçok ortamda ve çok sayıda kendini göstermiş olmalıdır.
Bireyin hayatının farklı dönemlerinde (çocukluk, ergenlik, yetişkinlik) DEHB’nin belirtileri değişebilir. Bu zaman zarfında yıllar içinde belirtiler birbiriyle yer değiştirebilir ve geçişler yaşanabilir. Dolayısıyla da aynı kişinin hayatının faklı zamanlarında DEHB’nin o anda ve o kesitte kendini gösterme şekli değişkenlik gösterebilir. Hayatının bir döneminde hiperaktivite-dürtüsellik baskınken diğer bir döneminde ise dikkat eksikliği daha ön planda olabilir.
Dünya’da ve Türkiye'deki tüm resmi çocuk psikiyatrisi klinikleri DEHB'nin genetik nedenli, nörobiyolojik bir hastalık olduğunu ve DEHB tedavisinde en önemli seçeneklerden birisinin ilaç tedavisi olduğu konusunda görüş birliği içerisindedirler. İlaç tedavisiyle eş zamanlı uygulanan bilişsel-davranışçı terapi, neurofeedback, play attention ve dikkat artırma eğitimi gibi yöntemler tedavide hızlı etki başlangıcı ve daha iyi iyileşme oranları sağlamaktadır.